İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | pay out f. | ödemek (parayı) | ||
The EU should instead immediately abolish the extensive subsidies it pays out for the cultivation of tobacco. AB bunun yerine tütün ekimi için ödediği kapsamlı sübvansiyonları derhal kaldırmalıdır. More Sentences |
||||
Genel | pay out f. | harcamak | ||
Genel | pay out f. | gevşetmek (ip/zincir vb'ni) | ||
Genel | pay out f. | ödemek | ||
Genel | pay out f. | acısını çıkartmak | ||
Genel | pay out f. | acısını çıkarmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | pay out f. | ödeşmek | ||
Öbek Fiiller | pay out f. | intikam almak | ||
Öbek Fiiller | pay out f. | azar azar ödemek | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | pay out f. | ödemek | ||
Marine | ||||
Denizcilik | pay out f. | palamarı gevşetmek | ||
Denizcilik | pay out f. | palamarın gemiden düşmesine izin vermek | ||
Denizcilik | pay out f. | kaloma etmek |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | pay out of pocket f. | cebinden ödemek | ||
Genel | pay out of pocket f. | kendi cebinden ödemek | ||
Genel | pay out of pocket f. | cepten ödemek | ||
Idioms | ||||
Deyim | pay (for something) out of pocket f. | (bir şeyi) cebinden ödemek | ||
Deyim | pay (for something) out of pocket f. | (bir şeyi) cepten ödemek | ||
Deyim | pay (for something) out of pocket f. | (bir şeyi) kendi cebinden ödemek | ||
Speaking | ||||
Konuşma | you should figure out a way to pay him his money expr. | ona, parasını ödemenin bir yolunu bulmalısın | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | pay-out ratio money i. | pay başına karın bir yüzdesi oranında dağıtılan kar payı | ||
Ticaret/Ekonomi | constant pay out ratio i. | sabit oranda kar payı dağıtımı | ||
Marine | ||||
Denizcilik | pay out the cable f. | palamar gözündeki halatı gevşetmek | ||
Military | ||||
Askeri | mustering-out pay i. | terhis tahsisatı |